Yorum Kategorileri

24 Haziran 2016 Cuma

Gün Işığım - Kim Holden

Herkese merhaba!
Fark ettiğiniz gibi son zamanlarda buradan pek bir yorum yayınlamıyorum. Kendimi Bookstagram dünyasına adadım. Orada kendimi daha iyi ifade ettiğimi ve daha çok eğlendiğimi fark ettim ve yorumlarımı çoğunlukla oradan yapıyorum. Takip etmek isterseniz tık tık

Ama bugün, daha doğrusu dün gece hayatımı değiştiren bir kitapla tanıştığımı fark ettim. Hayata bakış açımı, düşüncelerimi, hayatı yaşayış biçimimi ve daha birçok şeyi sorgulamamı sağlayan bir kitap. İşte o kitap, Aspendos Yayınları' ndan çıkan Gün Işığım kitabından başkası değildi.

Kitabı ilk olarak Goodread' te görüp, okunacaklar rafıma atıvermiştim. Konusu ilgi çekici, birazcık genç yetişkin türde falandı, tabii benim o anki bakış açıma göre. Sonra İzmir Kitap Fuarı' nda pembe pembe şeker kapağıyla birlikte stantta görünce dayanamadım ve aldım. Ama yine okuma kısmını erteledim. Keşke ertelemeseymişim. Ya da erteleyerek iyi bir şey mi yaptım? Kafamda deli sorular...



Arka Kapak Yazısı 
Hayat bir gökkuşağı olsa, Gün Işığım gökkuşağının sekizinci rengi olurdu. En yakın arkadaşı Gus'ın, Kate Sedgwick'e Gün Işığım demesinin bir sebebi vardı. Sıra dışı bir hayat süren Kate, her şeyin mutlu ve pozitif yanlarını görmekle kalmıyor, aynı zamanda hayatı tüm ruhuyla yaşıyordu.

Kate üniversite eğitimi için Grant'e yerleşerek her şeyi, herkesi geride bırakır. Ancak hayatta asla kopamayacağınız insanlar vardır. Tüm hissettiğiniz, gördüğünüz, istediğiniz onlardır artık. Kate, yeni taşındığı şehrin ona hazırladığı sürprizlerden habersiz; tüm benliğini saran sonsuz sevgiyle dalgalara göğüs germeye hazırdır. Kendini bir anda fırtınanın ortasında bulsa bile… Herkesin hayatında anlatamadığı hikâyeleri ve sırları var. Herkesin hayatında, "Sen aslında bensin," dediği özel biri var.

Yorumum
Aslında yazının girişinde kocaaa bir yorum yapmışım gibi gözüküyor. Ama inanın, anlatmaya çalıştığım bu kitabı yorumlamak çok zor. Aslında bir o kadar da kolay ama neyse... Kitapta yukarıda da konusunda gördüğünüz gibi Kate ve yakın dostu Gus' ın belli bir zaman dilimi içerisinde yaşadıkları anlatılıyor. Kate üniversite eğitimi içi Grant' e taşınıyor. Gus bir müzisyen, albümü için grubuyla birlikte çalışmak zorunda ve o yüzden Kate ile birbirlerinden yıllar sonra ilk kez bu kadar ayrı düşüyorlar. Ve bu kitap için biçilmiş kaftan olan şu söz; "Gus'ın, Kate Sedgwick'e Gün Işığım demesinin bir sebebi var." Evet, sebebi var ama bir değil birden çok. Kate gittiği her yerde ışığıyla herkesi aydınlatan, neşeli, hayatı yaşamasını bilen, kendinden çok karşısındaki kişiyi düşünen, gideceği yerlere her zaman geç kalan, kahve tutkunu bir kamyoncu kız :)

Kate ve Gus birbirlerine iki yakın dosttan çok ama çok daha fazla değer veriyorlar. Mesela, küçük bir örnek vermek gerekirse her telefon konuşmasının sonunda birbirlerine "Seni seviyorum." demeden o telefon kapanmıyor. Gerçek bir dostluk. Ama ben kitabın başından itibaren ikisinin birlikte olmasını düşledim, orası ayrı.

Kate, Grant' te hızlı bir şekilde dostluklar inşa ediyor. Çalışmaya başladığı çiçekçiden Shelly, okulundan Clayton ve Pete, Shelly' nin sevgilisi Duncan, kahve dükkanında tanıştığı Romero veee hikayenin baş kahramanlarından Keller Banks. Keller Kate için Gus' tan sonra en çok değer verdiği insan haline geliyor.

Kitabın konusu böyle bakıldığında çok farklı. Ama okudukça konunun aslında bambaşka bir hikayeye döndüğünü, her karakterin sırlarla dolu olduğunu görüyorsunuz. Her sayfasında keşfedilmeyi bekleyen yeni bir sır ortaya çıkıyor. 

Açıkçası kitabın ortasına gelene kadar her zamanki genç yetişkin kitaplarından birisi diye düşündüm. Tabii ki anlatım ve hikaye güzeldi ama klişeydi. Üniversiteye giden bir kız, yeni taşınmalar falan filan. Ama işin aslı öyle değil. Kitabı yarılayınca sırlar öyle bir hal alıyor ki! Burada konuya pek fazla girmek istemiyorum çünkü ağır spoiler vermeksizin bu kısmı atlatamam. Ama şöyle söyleyeyim, kitabı alıp da ilk iki yüz sayfasını geçemedeaman ben çok sıkıldım, bu kitap her zamankilerden diyip sakın ha bırakmayın!!! İtiraf ediyorum ben kitaba üçüncü girişimimde kendimi verebildim. Neden derseniz, ilk sırada klişe (gibi gözüken!) bir konusu olması ve ikinci olarak da anlatımın şimdiki zamanda yapılması gibi etkenler vardı. Ama okudukça, hele kitabın o can alıcı kısımlarına gelince bir çırpıda bitti.

 Aslında göz yaşlarım yüzünden son yüz sayfam bir çırpıda bitemedi. Gecenin köründe evde kimse uyanmasın diye hıçkırıklarımı kendime saklamaya çalıştım. Göz yaşları yüzünden okuma hızım yavaşladı, kitabın bitmesini hiç istemedim. İstemedim işte çünkü nasıl biteceğini canım yana yana yaklaşık yüz elli sayfa önceden tahmin ettim. Tahmin ettiğim sona ulaşmayı da ağlama krizleriyle erteledim. Kitap tabii ki bitti, böğürte böğürte yıktı geçti kalbimi. Bazı kişiler eminim amma da abarttı ha diyecekler ama insanın kendinden parçalar bulduğu bir hikayeden diğerlerine göre daha fazla etkileneceği gerçeğini göz ardı etmemek gerek. ha bir de, kapak tasarımı harika, ilk başta aa ne kadar da şirin diyoruz ya bence bu bizler için kastan yapılmış bir sosyal deney arkadaşlar. O kapak ne kadar pembeyse işte bir o kadar ruhum karardı benim.

Çoook uzun bir yazı oldu ilk defa. Çünkü ilk defa kalbimi bu kadar yerinden söken bir roman okumuş oldum. Hatta Instagram hesabımda birkaç değerli arkadaşım ile birlikte, ikinci kitap olan GUS' u Pazar günü birlikte okumaya başlayacağız. İlk kitap kadar yıkıcı olmadığını söylediler ama bence bu kitap daha felaket olacak, en azından benim için...
Kitabı yakın zamanda tekrar okumayı planlıyorum çünkü çözüm bölümlerinden önce Kate' in verdiği tepkiler ve düşüncelerini bir de kitabın sonunu bilerek okumak istiyorum. Böylece kitabın yaraladığı bu küçük kalbimi daha fazla delik deşik edebilirim :(

Birkaç alıntıyla birlikte yazımı sonlandırıyorum. Umarım bu kitaba bir şans verirsiniz. Ya da şöyle diyeyim, o şansı kitabın sonunda içinizde höykürerek ağlayacak olan küçük canavara vermelisiniz.

"...sen benim arkadaşım, ailem, geçmişimsin... Sen, aslında bensin." - Kate
"Reddetmek denen dünya ziyaret etmek için güzel bir yer; fakat sonsuza kadar orada yaşayamazsın." - Gus



Yazılarımı beğeniyor ve takip etmek istiyorsanız, "İzleyiciler" sekmesine tıklayarak blogumu takibe alabilirsiniz. Bookstagram hesaplarını seviyorsanız, beni burada bulabilirsiniz. Goodreads hesabımı mı soruyorsunuz? Orada da "Gitaristkiz" olarak kayıtlıyım.
Mutlu günler!



 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder