Herkese merhaba!
Uzun süredir yazamadım, iş güç koşturmaca derken kafayı toplamak bile zor geldi inanın. Ama bu iki hafta içerisinde iki harika kitap bitirdim, üçüncüye başladım. Hangi kitabı yorumlayacaksın derseniz, buna karar vermek zor oldu. Önce hangisini seçsem bilemedim, bir yanda Kızıl Tepe bir yanda Kördüğüm duruyordu (Yabancı Yayınları esir aldı beni evet!). Kitabın baskın etkileyiciliği galip geldi ve Kördüğüm' ü yorumlamaya karar verdim.
Bir ay önce, akıl hastanesine yatırıldım. Dün, Lachlan ziyaretime geldi. Beni öptü ve aklımı kaçırmaya başladığımı söyledi. Saatler sonra Max düşüncelerimi işgal etti; deli olmadığımı ve bana ihtiyacı olduğunu hatırlattı. Birkaç dakika önce geçmişimi aydınlatmaya çalışarak gerçeklikten daha da uzaklaştım… Şimdi, herkes benim aklımı kaçırdığımı düşünüyor ama ben onun gerçek olduğunu ve ne gördüğümü biliyorum… Bana inanıyor musun?
Yorumum
Kördüğüm kitabını arkasını okumadan, konusunu bile bilmeden aldım çünkü Yabancı Yayınları' ndan çıkan her kitabı gözüm kapalı alıyorum artık. İyi ki de almışım. Hayatınıza dokunup iz bırakan kitaplar vardır ya, işte Kördüğüm de öyle oldu benim için.
Aslında yorumlaması oldukça zor. Okuyanlar anlayacaktır bu durumu. Çok kısa geçmek gerekecek, derine inersek kitabın bir gizemi kalmaz :) Naomi bazı sorunlar nedeniyle akıl hastanesine yatırılmıştır ama kendisine neler olduğunu anlamamaktadır. Sevgilisi, aynı zamanda çocukluk aşkı olan Lachlan hep yanındadır, iyileşmesi için destek olmaktadır. Bu olayın başına gelirsek, Naomi yaz tatilinde en yakın arkadaşı Lana' nın evinde kalmaktadır. O yaz, yakışıklı ve aşırı seksi olan Max adında bir adamla tanışır ve bayağı şey yaşarlar! Bir yandan sevgilisi Lachlan' ı aldattığı için suçluluk duyan Naomi, bir gün Lana hakkında çok acı bir gerçek öğrenir ve şahit olduğu olay akıl sağlığını yitirmesine neden olur. İşte kitap özetle bu olayları konu alıyor. Lana ile Naomi arasında öyle bir sır var ki, öğrenince şok geçireceksiniz ve kitap eminim bende yarattığı o sarsıcı etkiyi sizde de yaratacak!
Kitaba ne bekleyeceğimi bilmeden başladım, ilk birkaç sayfada zaten sarıp sarmaladı. Her sayfayı şimdi ne olacak diye diye çevirirken sonuna geldim ve BAM! Hayatımın darbesini yedim arkadaşlar! O kadar diyorum! Max ile Naomi' nin hayli seksi sahnelerinin yanında, Naomi' nin kendisine gelebilmek için çabaladığı anlar ve Lachlan ile olan geçmişlerine dönüşler yapması (ki beni en çok saran kısımları bu oldu) kitabın üç ana noktasını oluşturuyor.
Bu kadar gevezelik yeterli sanırım kitaba nasıl bağlandığımı anlatmam için :) Mutlaka okuyun, hayatınızda derin iz bırakan kitaplar arasına girecek emin olun. Yabancı Yayınları' na tekrar tekrar teşekkür ediyorum, böylesine güzel kitapları ülkemize getirdiği, harika kapaklar ve yaratıcı ayraçlarıyla gönlümüzü fethettiği için :)
Birkaç alıntıyla birlikte bu yorumu da sonlandırıyorum :)
"...en temiz ruhların bile içinde bir parça karanlık vardır."
"İdare eder, iyi ya da harika değildim. Ben... hiçbir şeydim."
"Cılız dal rüzgarda sallanıyor ama damla olduğu yerde kalıyor. Eğer bir buz saçağı dayanabiliyorsa, belki ben de bir parça kalmış sağlam aklıma tutunabilirim."
Yazılarımı
beğeniyor ve takip etmek istiyorsanız, "İzleyiciler" sekmesine tıklayarak blogumu takibe alabilirsiniz. Youtube
kanalım yine blog ismim ile aynı (Gitarist Kızın Güncesi). Bookstagram
hesaplarını seviyorsanız, beni burada bulabilirsiniz.
Goodreads hesabımı mı soruyorsunuz? Orada da "Gitaristkiz" olarak kayıtlıyım.
Goodreads hesabımı mı soruyorsunuz? Orada da "Gitaristkiz" olarak kayıtlıyım.
Mutlu günler!
çok güzel bir kitap gerçekten
YanıtlaSil